KEBAN KAYMAKAMLIĞI
KEBAN BELEDİYESİ
6.1 TARİH
Elazığ iline bağlı bir ilçe olan Keban’ın hangi tarihte kurulduğu kesin olarak bilinmemektedir. Yalnız çok eski bir yerleşim yeri olduğu Keban’ın tarihi Cenevizlilere hatta bazı rivayetlere göre de ilk çağlara kadar uzanmaktadır. Bir maden şehri olan Keban’da ilk çağlarda da maden arama ve üretimi gerçekleştirilmiş ve özellikle kurşun ile gümüş madeni işlenmiştir. Esas itibariyle Keban’ın X. yy’a ait bir yerleşim yeri olduğu ise Keban Baraj ve Hidroelektrik Santrali’nin yapımı nedeniyle gerçekleştirilen kazılar neticesinde ortaya çıkmıştır.
Keban’ın kendisini çevresine duyurması,kendinden bahsettirmesi de Osmanlı İmparatorluğu dönemine rastlamaktadır. Ayrıca, Osmanlı Padişahı IV. Murat’ın Bağdat seferi sırasında ilçemize bağlı Denizli köyüne uğradığı ve bu köyde bir kervansaray yaptırdığı da bilinmektedir. Harput gibi tarihin çeşitli devrelerinde doğunun stratejik önemine haiz kale, şehrin çok yakınında olmasına rağmen, Keban 1700’lü yıllardan itibaren ekonomik yönden (simli kurşun madeni üretimi ve işletilmesi dolayısıyla) canlanmaya başlamış ve 18.yy dan, hatta 1934 yılına kadar eyalet merkezi olmuştur. Bu eyalet merkezinde Yedi Paşa’nın ikamet ettiği rivayet olunmaktadır. Bunlardan dördü; Yusuf Ziya Paşa, Alaattin Paşa, Ispanakçı Mustafa Paşa ve Köse Ruhi Paşadır.
Keban’da bulunan eyalet merkezine atanan valiler Harput’tan, Gümüşhane’ye kadar uzanan bölgenin mülki ve askeri idaresi ile ilgili işleri yürütmekle sorumlu ve yetkili olmuştur. Aynı zamanda Maden Emini sayılmışlardır.
Keban eyalet merkezinde görev yapan ve yukarıda belirtilen valiler içerisinde en şöhretlisi, daha sonraları Sadrazamlık da Yusuf Ziya Paşadır. Yusuf Ziya Paşa’nın Keban’ın imar için uğraştığı bununla ilgili olarak bir çok eser yaptırdığı da bir gerçektir. Kendi adıyla anılan ve bugüne kadar ihtişamından hiçbir şey yitirmeyen cami, bunun delili olarak halen ayakta durmaktadır.
1833’lü yıllardan itibaren ise Keban’ın eski önemini kaybettiğini görürüz. Osmanlı Padişahı II. Murat döneminde şark vilayetlerinde ıslah kararı alınmış ve devlet otoritesi yeniden tesis edilmek istenmiştir. Bu işe memur olarak Reşit Mehmet Paşa görevlendirilmiş olup, o da coğrafi konumu nedeni ile eyalet merkezini bu yıllarda Harput’a nakletmiştir.
Keban artık XIX. yy. sonlarına doğru Mamura tül-Aziz vilayetinin merkez sancağına bağlı bir kaza durumundadır. Merkez sancağının güney batısında yer almakta ve kuzeyde Arapkir kazası ve Dersim Sancağı, doğudan Harput-Mezra merkez kazası, güneyden ve batıdan Malatya Sancağı ile sıralanmıştır. Arguvan adlı bir nahiyesi 200 köyü vardır. Bir kaymakam, bir nahiye müdürü ve bir idare meclisi tarafından yönetildiği anlaşılmaktadır.
1926 yılında yapılan idari teşkilatlanma sonunda Keban ilçesine bağlı Arguvan Bucağı Malatya iline, Muşar Bucağı ilçe haline getirilmiştir ve böylece Keban’dan ayrılmışlardır.
Bugün ilçeye bağlı 30 köy mevcut olup bucak yoktur.
6.2 COĞRAFİ DURUM
Keban ilçesi, doğudan Elazığ, batıdan Arapkir ilçesi, kuzeyden Ağın ilçesi, güneyden Baskil ilçesi ile çevrili olup, yüzölçümü 543 km2’ dir.
İlçe merkezi doğudan batıya doğru uzanan Bezirgan Deresi Dağı, Nallı Ziyaret Tepesi, Bendin Taşı ve Seftil dağları arasında sıkışmış bir vadi içerisindedir. Bu vadi 2,5km. kadar uzanır ve meyve bahçeleriyle kaplıdır. İlçe merkezinin denizden yüksekliği 780 m.’dir.
İklimi tamamen kara iklimi özelliklerini taşır. Yazlar çok sıcak, kışlar çok soğuk geçer. Ancak Fırat nehrinin kıyılarından ve özellikle ilçenin bulunduğu vadide yazların şiddeti daha fazladır. Kışlar ise daha ılık geçmektedir. Yağışlar daha çok ilkbahar ve sonbahar aylarında olmaktadır.
6.3 SAĞLIK
İlçe 1 sağlık ocağı, 4 hekim, 15 sağlık personeli ile hizmet vermektedir. İlçeye bağlı köylerde 16 sağlık evi bulunmaktadır.
6.4 EĞİTİM ve KÜLTÜR
6.4.1 Mevcut Okul Durumu
Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okulu Sayısı |
Müstakil Sınıflı İlköğretim Okulu Sayısı |
Y.İ.B.O |
Toplam İlköğretim Okulu Sayısı |
Genel Lise |
Meslek Lisesi Sayısı |
Lise Toplamı |
|
|||||||
Köy |
Merkez |
Toplam |
Köy |
Merkez |
Toplam |
Köy |
Merkez |
Toplam |
|
|
|
|
||
9 |
- |
9 |
- |
4 |
4 |
- |
- |
- |
13 |
1 |
2 |
3 |
||
6.4.2 Kültür
Keban yöresinde kutsal sayılan bir çok dağ ve tepe mevcuttur. Buralar Keban’ın en yüksek tepeleridir. Bunların bazılarının üstünde evliya veya şehit olduğuna inanılan isimsiz ve kimliksiz yatılar vardır. Örneklersek;
Nallı Ziyaret Efsanesi
Haz. Ali’nin atının ayak izinin olduğuna inanılan bir kayada Keban’da bulunmaktadır. Bu kaya Nallı Ziyaret olarak adlandırılmaktadır. Üzerinde herhangi bir türbe veya mezar yoktur. Yöre halkının inancına göre; Hz. Ali buradan geçerken karşıdaki Seftili dağından sıçrayan atının bir ayağı,bu tepeye vurmuş ve bu geçit sırasında atının ayak izi bu kayada kalmıştır.
Taş Olan Kadın Efsanesi
Çok zaman önce Keban’ın güneyinde geçen çayda, bahar ile birlikte seller akmaktadır ve çayın gelişmesi mümkün değildir. Sabahleyin kucağında çocuğuyla hayvanlarını bu çaydan geçirmek isteyen bir kadın, çayın kenarına gelir ve bu durumu görünce Allah’a yalvarır. “Yarabbi bize acı ve merhamet et. Bana acımıyorsan, çocuğuma acı... Bu seli durdur. Eğer bu seli durdurursan ve karşıya geçersem, bu fakir halimle bu koyunlarımdan birini sana kurban keseceğim” der. Kısa bir zaman sonra yağış durmuş ve seller kesilmiştir. Kadında sırtında çocuğu ve koyunlarıyla birlikte karşıya geçmiş. Kadın verdiği sözü hatırlayarak “Ya Rabbi eğer suları durdurursan sana bir kurban keseceğim demiştim.” İşte sana kurban der ve saçından bulduğu biti yakalayıp, iki parmağı arasında ezerek yoluna devam eder. Tam o sırada, Allah’ın gazabı üzerine iner ve taş kesilir. Dikkatli bakıldığında, bir kadın ve sırtında çocuğuyla 2,5 m. yüksekliğinde bir kayanın, o kadın ve çocuğu olduğu söylenmektedir.
Hikayeler
Bir süre önce Erzurum yöresinde aşiretler arasında başlayan kavgalar nedeniyle, etrafında şıh olarak tanınan Pir Hasan Zerraki adıyla bir zat, bu kavgalardan kaçarak etrafındakiler ile birlikte, Keban yöresine gelmiş ve şimdiki Zırki tabir edilen yöremize yerleşmiştir. Bu köyümüz adını bu Pir Hasan Zerraki’den almıştır.
Anlatılanlara göre Taşkesen köyü civarında 9-10 zorba yaşarmış ve civar köylerden haraç toplarlarmış. Topladıkları bu haraçların çoğu tahıl türünden şeylermiş. Bu tahıllarını öğütecek değirmenleri yokmuş. Bu zorbalar civarda bulunan halka bir değirmen yaptırmaya kara vermişler. Değirmen yapılmış, ancak değirmenin taşını yapacak bir türlü birkaç usta bulamamışlar. Bunu yapamayan şahısları da öldürüyorlarmış. Sıra Taşkesen köyüne gelmiş. Buradan birkaç kişi değirmen taşı kesmek üzere götürmüşler. Bu şahıslara çeşitli baskılarla değirmen taşını yaptırmışlar. Bunun karşılığı olarak ta bu şahısları serbest bırakmışlar ve bu köyün adı böylece Taşkesen köyü olarak kalmıştır.
Halkoyunları
Keban’a has halkoyunları olarak oynanan “Simsimi” adlı bir oyundur.
Türküler
Yöresel türküler düğünlerde, nişanlarda ve sünnetlerde halay ile birlikte söylenmektedir. Keban’a mal olmuş herhangi bir halk türküsü yoktur.
6.4.3 El Sanatları
Zırki tabir edilen yöremizde, yöresel motifleri taşıyan kilim dokunmaktadır. Ayrıca halk eğitim merkezi müdürlüğünce açılan kurslarda genç kızlarımızın çeşitli el becerilerini sergilenmektedir. (Biçki-dikiş-nakış-vb). 1997 yılında ilçemiz Sosyal Yrd. ve Yardımlaşma Vakfınca hazırlanan bir proje çerçevesinde kilimcilik yapılmaktadır.
6.4.4 Tarihi Eserler
Yusuf Ziya Paşa Külliyesi
Yusuf Ziya Paşa Camii, kütüphane, şadırvan, tuvaletler ve avlu dışında bulunan çeşme ile bunlardan ayrı inşa edilmiş, ikinci bir çeşme ve türbeden meydana gelmektedir. Bu külliye isminden de anlaşılacağı üzere Yusuf Ziya Paşa tarafından 1700‘lü yıllarda yapılmıştır. Bu gün ihtişamını devam ettirmektedir.
Denizli Kervansarayı
4.Murat tarafından Bağdat seferine çıktığı ve Harput’tan geçtiği sırada Bağdat yolu üzerinde yapmıştır. Bu kervansaray Denizli köyümüzdedir. Bugüne kadar ayakta durmayı başarmıştır.
Ermeni Kilisesi
İlçemizin Kallar mahallesindedir. Halen Keban belediyesince depo olarak kullanılmaktadır. Duvar, tavak kalıntıları sağlam bir şekilde durmaktadır. Duvarlarında fresk kalıntıları bulunmaktadır.
6.4.5 Turistik Değerler
İlçemiz, 1997 yılında yapılan nüfus sayımına göre 6500 nüfusa sahip, bağ ve bahçelerle örülü şirin ve yeşil bir vadi içerisine kurulmuştur.
Keban Baraj gölünden kaçak olan suyun aktığı Çırçır deresi üzerine kurulmuş Alabalık tesisleri mevcuttur. Bu tesislerimizde istenildiği zamanda alabalık almak mümkündür. İlçemizin batınsında ve güneyinde akan ve Karakaya gölü ile birleşen Fırat’ın serin sularında avlanma sezonunda avlanmak mümkündür.
İlçemizin kuzeydoğusunda bulunan Keban Baraj gölünün sol sahilinde DSİ tarafından yapılan plaj ve koruluk mevcuttur. Yazın bu plajda suya girmek ve güneşlenmek mümkündür. Koruluk göl manzaralı ve piknik yapmaya elverişlidir.
1700’lü yıllarda Keban emiri Yusuf Ziya Paşa tarafından yaptırılan ve bu gün bütün güzelliğiyle ayakta duran, Yusuf Ziya Paşa Camii ve Külliyesi görülmeye değer bir yapı olarak durmaktadır.
6.5 TARIM ve HAYVANCILIK
İlçemizde tüketime yönelik tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Merkez ve köyler itibarıyla ilçenin ekonomik tablosu aşağıya çıkarılmıştır.
Köy adı |
Nüfus |
Tarla alanı (dk) |
Sebze alanı (dk) |
Bağ-bahçe (dk) |
Küçük baş hayvan |
Büyük baş hayvan |
Arılı kovan |
Traktör adedi |
Merkez |
6500 |
30 |
230 |
350 |
190 |
450 |
320 |
2 |
A. çakmak |
71 |
1400 |
70 |
670 |
55 |
31 |
70 |
1 |
Akgömlek |
71 |
658 |
45 |
560 |
15 |
54 |
50 |
|
Akçetepe |
235 |
3087 |
55 |
560 |
1037 |
86 |
140 |
10 |
Aslankaşı |
104 |
240 |
50 |
350 |
175 |
18 |
130 |
1 |
Altıyaka |
127 |
2320 |
120 |
500 |
37 |
74 |
150 |
1 |
Altınkürek |
170 |
900 |
40 |
460 |
8 |
116 |
130 |
1 |
Bademli |
95 |
1150 |
90 |
380 |
2 |
32 |
130 |
3 |
Bayındır |
38 |
6400 |
80 |
180 |
46 |
21 |
20 |
1 |
Bahçeli |
11 |
450 |
40 |
350 |
80 |
18 |
200 |
1 |
Beydeğirmeni |
142 |
2200 |
80 |
460 |
99 |
91 |
260 |
1 |
Bölükçalı |
33 |
315 |
15 |
250 |
619 |
2 |
5 |
1 |
Büklümlü |
29 |
350 |
25 |
230 |
158 |
30 |
120 |
|
Çalık |
62 |
400 |
70 |
480 |
110 |
27 |
210 |
1 |
Çevrekaya |
68 |
1200 |
110 |
400 |
250 |
50 |
160 |
2 |
Denizli |
109 |
6600 |
40 |
350 |
860 |
28 |
80 |
4 |
Dürümlü |
124 |
1800 |
30 |
220 |
1000 |
82 |
40 |
4 |
Göldere |
66 |
1140 |
140 |
260 |
208 |
44 |
70 |
5 |
Gökbelen |
237 |
3200 |
130 |
670 |
867 |
99 |
120 |
11 |
Güneytepe |
80 |
850 |
60 |
290 |
73 |
32 |
30 |
3 |
Kopuzlu |
82 |
4800 |
130 |
380 |
226 |
39 |
15 |
4 |
Koyunuşağı |
70 |
2000 |
80 |
450 |
180 |
33 |
200 |
9 |
Kurşunkaya |
82 |
150 |
120 |
310 |
|
27 |
200 |
|
Kuşçu |
37 |
650 |
30 |
460 |
215 |
41 |
50 |
1 |
Örenkaya |
9 |
1000 |
135 |
310 |
|
25 |
40 |
2 |
Pınarlar |
39 |
5200 |
80 |
250 |
346 |
13 |
10 |
3 |
Sağdıçlar |
127 |
1500 |
110 |
1240 |
227 |
39 |
40 |
4 |
Taşkesen |
66 |
280 |
80 |
500 |
6 |
28 |
60 |
|
Topkıran |
107 |
4800 |
120 |
450 |
535 |
90 |
20 |
12 |
Ulupınar |
129 |
2900 |
250 |
1900 |
15 |
70 |
30 |
|
Üçpınar |
67 |
1400 |
85 |
500 |
148 |
58 |
70 |
3 |
Toplam |
9133 |
59370 |
2740 |
14720 |
7787 |
1848 |
3170 |
92 |
6.6 ULAŞIM ve ALTYAPI
Keban’da yaşayan insanların çoğu DSİ-TEAŞ ve diğer resmi kuruluşlardan emekli olmuş insanların yerleştiği ilçe konumundadır. İl’e uzaklığı 46km. olup ulaşımı çok iyi bir durumdadır. İlçemize bağlı 30 köy, 21 mezramız mevcuttur. İlçe merkezi 6500, köylerle birlikte toplam nüfusu 9133’tür. Köylerle ulaşım sorunu yok gibidir. Yalnız Zırki tabir edilen 11 gurup köy yolumuz stabilize olup, kış aylarında ulaşım zorlukla sağlanmaktadır.
Keban’ın bütün köyleriyle ulaşımı vardır. Keban’ın okulsuz ve telefonsuz köyü bulunmamaktadır.