İKİ KARDEŞ

İKİ KARDEŞ 

 Biri köyde çobanlık, diğeri şehirde yemenicilik yapan iki kardeş varmış. Her ikisi de Allah için çalışır doğruluktan dürüstlükten ayrılmaz, haram yemez, helal olmayana bakmazlarını ş. Bu hasletleri onları Allah dostu mertebesine ulaştırmış.

       Bir gün çoban kardeş: "Acaba ağabeyim ne yapıyor, gidip bir görsem demiş." Yola koyulmadan evvel de, dağların mis gibi otlan ile beslenmiş koyunlarının sütlerini sağmış, bir torbaya doldurmuş ve yollanmış. Hem yürüyor hem de ağabeyini ve onun yaşadığı şehri ilk defa görecek olmanın heyecanını yaşıyormuş...

      Nihayet, şehre ulaşmış, sora soruştura ağabeyinin yemenici dükkanını bulmuş.

      İçeriye girince, torbaya doldurduğu sütü, duvardaki çiviye asmış ve ağabeyi ile kucaklaştıktan sonra, oturup ne yapıp ettiklerini konuşmaya başlamışlar.

      Bu esnada dağlarda koyundan ve kuzudan başka bir şey görmeyen çoban kardeş, şehrin hareketli ortamına bakıyor, ara sıra gelip geçen kadınlara gözü takılıyormuş. Tam dikkatini dışarıya verdiği bir anda torbadaki süt damlamaya başlamış.

      O ana kadar olup biteni sesiz sesiz seyreden ağabey, kardeşine de bir ders vermek gerektiğini düşünerek, yerinden kalkmış, torbayı asılı durduğu yerden almış ve elinde tutmağa başlamış. Şıpır şıpır damlayan süt birden kesilivermiş.

      Küçük kardeş yaptığı hatayı anlayarak, ağabeyinin elini öpmüş ve sonra da kendi dünyasına dönmek üzere oradan ayrılmış.

 
Kaynak: Harput Efsaneleri (Meftune GÜLER)

ELESKAV - Elazığ Eğitim, Sanat, Kültür, Araştırma Tanıtma ve Hizmet Vakfı