Elazığ Aileleri+

Basında Mared+

İlin Folklor Zenginlikleri


 7.12.2009 11:04:33   1738 kez okundu.
 Kategori : HALK OYUNLARI

FOLKLORUMUZ


 

             Elazığ folkloru, Harput folklorunun bir devamıdır. Buna Harput folkloru da diyebiliriz.

            3000 yıllık bir geçmişi bulunan Harput’un folklor gelenekleri, bozulmadan eski haliyle yaşaya gelmiştir.

            Türkiye’nin hiçbir şehrinde olmayan makam ve oyunlar, Horasan çeşnisiyle bugün dahi yaşamaktadır. Bu folklarda Orta Asya Türklerinin müzik, oyun, şiir ve gelenek bakımından izlerine rastlanmaktadır

 BÖLGESEL FOLKLOR KAREKTERLERİ :

 

            a – Müzik :

            aa) Ağır Havalar : Beşiri (Rast), İbrahim (Neva), Uşak (Uşşak), Hüseyni (Hüseyin Baykara Makamı), Beyati, Varsak (Hicaz), Sabahi (Saba), Muhalif (Hüzzam), Nevruz (Karcığar), Divan, Tatvan, Müstezad, Aşiran.

            Bu ağır havaların Artukoğulları ve Akkoyunlu Türkleri zamanında mehter takımları tarafından Harput saraylarında çalınıp söylendiği rivayet edilir.

            bb) Yüksek Havalar : Saba makamı hariç, diğer makamlar arasında yüksek havalar, genel olarak Hoyrat adını alırlar. Çoğu bu adı taşıyan yüksek havalar, sazlar ve türkülerin arasında kesik manili güftelerle söylenir.

            Beşiri Hoyrat, Bağrıyanık, Elezber, Kürdi, Kesik Hoyrat, Hüseyni, Hoyrat, Şirvani Hoyrat, Varsak Hoyratı, Muhalif Hoyrat, Harput Mayası, Cılgalı Maya, Tecnis, Eski Hoyrat, Ölüm Hoyratı gibi yüksek havalar vardır.

            cc) Şıkıltımlar (Türküler ve Oyun Havaları) : Harput’un kendine mahsus bir çok türküleri vardır. Bunların bir kısmı biraz değişik olarak Malatya, Diyarbakır, Muş, Erzurum ve Erzincan gibi civar illerde söylenmektedir. Komşu illerdeki bu tip türkülerin orijinalleri Harput folkloruna aittir.

            Karadut, Odasına Vardım, Kureysuyu, Akif, Yüksek Minare, Evlerinin Önü, Meşeli, Yemen, Kövenk, Emine, Mamoş, Necibe, Hafız Nuri, Mezreden Çıktım, Meteris, Saray Yolu, Harput, İki Keklik, Ayvalı Bağ, Dersim, Evleri Uçta Yarim, Fincan ve Değirmen gibi türküler ve oyun havaları vardır.

            Harput’ta müzik faslına Uşak faslından Paşa Göçtü veya Harput Peşrevi diye bir peşrevle başlanır. Sonra fasılların ayağına göre bu türküler çalınır, söylenir ve oynanır. Bu türküler arasında oynanan oyunlar tuluat şeklindedir.

            b – Oyunlar : Harput ve çevresinde oynanan oyunları şekil ve figür bakımından üç gruba ayırmak mümkündür.

ba) Erkek Oyunları : Kalkan Kılıç, Halay, Üç Ayak, Çayda Çıra, Tamzara, Arap Oyunu, Elazığ Zeybeği, Al Karakuşun Yavrusunu, Deve Oyunu, Cirit Oyunları, Delilo, Avreş, Köçekce (Keçike), Fatmalı ve Güvercin gibi oyunlardır. Bu oyunlar müziklidir.

bb) Kadın Oyunları : Çayda Çıra, İsfahan, Çiftetelli, Çikçiko, Şeve Kırma, Kına Yakma gibi müzikli kadın oyunları vardır.

bc) Karşılamalar : İspahi, Karakuş, Karanfil, Yazma, Sudan Geçirme, Köylü Kızı, Şehir Kızı, Urum Kızı gibi oyunlardır. Bu oyunlar da müziklidir.

Bugün bu oyunlar kadınlı erkekli oynanmaktadır.

Bunlardan başka eğlence olarak, Fincan Oyunu; Çocuk Oyunları olarak Sıçramalar, Sallama, Top Oyunları, Çelik Çubuk, Köşe Kapmaca, Mam, Kıçkıç, Beştaş, Deveci-Leblebici, Cıngırmıngır Tut, Ceviz ve Aşık oyunları ve Çortun Eşek gibi oyunlar vardır.

c – Çalgılar : Davul, zurna, gırnata (klarnet), çırıtma (flüte benzer bir saz), keman, tef, darbuka (dümbek) gibi çalgı aletleri diğer yaylı sazlarla ince saz takımı teşkil ederek düğün ve eğlencelerde çalınır.

        d – Halk Türkülerinin Konuları, Güfteleri, Manileri, Koşmaları : Elazığ ve havalisinin türkülerine konu olan olaylarla bu türkülerin güftesini teşkil eden maniler, koşmalar pek çoktur.

Dile destan “FİDE”nin, Ünes’ten yediği hançerle al kanlara boyanırken’ meçhuldeki ozan :

 

“Kapıyı vuran kimdir

Aç gele görem kimdir


Yaram derine düştü

Belki gelen hekimdir” diye söylemiştir.

 

Bülbül sesli Şevki’nin “HAFO”sunu kürsü başında boğan ve halen bilmezliklerde kalan kanlı eller şaire şunu söyletmiştir:”

 

“Hafomun evi kaya başında

Oyalı yazma yandı başında

Şevkinin aklı yoktur başında”

 

Ötede “NESİBE”, “İRİ GÜLLÜ”, “AKİF” türküsü bu havalide dillere düşmüştür.

Hele Köğenkli Ahmet’le Hayriye’nin “KÖĞENK” türküsü, radyolarda çok okunur.

 

“Köğenk yolu bu mudur

Desti dolu su mudur

Gittinki tez gelesin

Tez geldiğin bu mudur?”

 

“MAMOŞ” türküsü : Bekir Hoca, karısını aşıkı ile yakalayınca, ikisini de kurşunla öldürür. Şair boş durmaz.

 

Az oturur çok düşünür. Sonunda :

 

“Bahçelerde yeşil yaprak

Mamoş gezer çardak çardak

Nereden geldin Bekir Hoca

Komadın ki murat alak” diye söyler.

 

Birde “KATİP” türküsü vardır. Belki de Harput’un son türküsü budur, derler. Cihan Harbi sıralarında Elazığ’da Tahrirat katipliği yapan Mehmet’in katil kaderli, uğursuz bakışlı Zinnete’ye yenilgisini, Zinnete’nin dostu Fikri’nin hançerinde can verişini hikaye eder durur :

 

“Karanlık gecede hançer ışıldar

Katibi vurmuşlar kanlar fışılar

İmdada gelmedi hain kardaşlar”

 

Birde “FİDOŞ” türküsü vardır. Acıklıdır. Haydar’ı sevdi, ona gönlünü verdi diye, bir aşığı Fidoş’un kalbine hançeri saplar; sonra, başına oturur, zaptiyeler gelinceye kadar ağlar. O’nun da ardından,

 

“Bu gün Cuma günüdür

Yüküm buğday yüküdür

Odaları sil süpür

Haydar Bey’in günüdür” denildi.

 

 ÇAYDA ÇIRA TÜRKÜSÜ : Rivayete göre, Türklerin Orta Asya’dan göçleri sırasında bir Türk boyu, Harput yöresine gelerek yerleşir. Boy beyinin oğlu Harput sakinlerinden başka bir boy beyinin kızına aşık olur. Birbirlerine yabancıdırlar. İki kabilenin toprakları arasında bir dere akmaktadır. Aşıklar geceleri, çıra (meşale) yakarak işaretle birbirlerine sevgilerini anlatmaya çalışır ve gizliden gizliye buluşurlar. Derken görücüler gönderilir ve kız istenir. İki kabile arasında dostluk kurulması amacıyla kız verilir. Düğün hazırlıkları yapılır. Kırk gün, kırk gece düğün yapılarak yenilip içilir. Düğün alayı gelini alış dönerken, atı ürken gelin derenin coşkun sularına düşerek kaybolur. Bütün aramalara rağmen gelini bulamazlar. Zavallı damat adayı, aramaya uzun müddet geceleri dahi devam eder ve ararken ağıtlar yapar.

 

Çayda çıra yanıyor

Humar göz uyanıyor

Fitil Çifte yara bir

Yürek mi dayanıyor

 

Çayda çıra yüz çıra

Yanıyor sıra sıra

Yarim keklik ben şahin

Everim ardı sıra

 

Çayda çıra yanıyor

Ay tutulmuş sanıyor

Yavaş yürü usul bas

Engeller uyanıyor

 

Çayda çıralar yakın

Çıkın yoluna bakın

Hak nazardan saklasın

Nazar değmesin sakın

 

Çayda çıralar yine

Yandılar döne döne

Bahtılı çıra seni

Ayda yılda bir güne

 

Çayda çıra geline

Kına yakın eline

Nazar değmesin sakın

Has bahçenin gülüne

 

Çayda çıra yakarım

Yar yoluna bakarım

Bir yüz görümlüğüne

Beşibirlik takarım

 

Çayda çıralarım var

Gizli yaralarım var

Eller al yeşil giymiş

Benim karalarım var

 

Çayda çıra yanıyor

Engeller uyanıyor

Çözme tabip yaramı

Al kana bulanıyor

 

Yanar çayda çıralar

Kızlar oyun sıralar

Gelin hanım gelirse

Tefçi toplar paralar





Yorum Yap


Yazili Resim



Bu Habere Hiç Yorum Yapılmamış

0


Duyurular


Tümünü Gör

Yönetim Kurulu


Tümünü Gör

Anket

MARED ÇALIŞMALARINI NASIL BULUYORSUNUZ


 


Tümünü Gör

Bugün : 2262   Son 1 Hafta : 18146   Son 1 Ay : 91843   Son 12 Ay: 936326